Türk hukuk mevzuatında tıp
hukukuna ilişkin birçok hüküm olmasına rağmen bu konu ile ilgili
toplu bir düzenleme yoktur. Mevzuatın son derece dağınık olması
bu konuya hakimiyeti de zorlaştırmaktadır. Günümüzde hem özel
hem de kamu hukukunun hemen her alanını ilgilendiren
mutidisipliner bir kol olarak tıp hukuku yaşamımıza girmiş ve
hızla gelişmektedir.
Günümüz insan hakları anlayışında yaşam hakkının bir uzantısı
olarak sağlık hakkı en temel insan haklarındandır. Dünya Sağlık
Örgütü sağlığı şöyle tanımlanmaktadır:”Sağlık, yalnızca hasta
veya sakat olmamak değil, bedenen, ruhen ve sosyal yönlerden tam
bir iyilik halidir.”Bu iyilik halinin temini için tıp bilimi
çalışmaktadır. Ancak tıp biliminin çalışmaları ve hizmet sunumu
da bir düzen içinde olmalıdır. Bu düzeni sağlamak da ancak
hukukun denetimi ile mümkündür. Bütün bilim alanlarında olduğu
gibi hukuk biliminde de giderek uzmanlaşma görülmektedir. Her
konuda gelişimin baş döndürücü şekilde olduğu günümüz dünyasında
hukuk kuralları da ihtiyaca göre hızla değişmekte, gelişmekte ve
yenilenmektedir. Böyle olunca da özel konularda uzmanlaşma
ihtiyacı kaçınılmazdır. Tıp hukukunun gelişimi de bu ihtiyacın
doğal bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. |
|